Türkiye Komünist Partisi 103 Yaşında! Daha Güçlü TKP Hedefi İçin İleri!

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin 10 Eylül 2023 Tarihli Açıklaması

Türkiye Komünist Partisi 103 Yaşında! Daha Güçlü TKP Hedefi İçin İleri!

TKP 103 YAŞINDA

Türkiye Komünist Partisi 103.yaş günün ağır illegalite koşulları altında kutluyor. Partimizin adını devlet icazeti ile kullanıp TC devletinin çizdiği sınırlar çerçevesinde kullanan grup burunları kanamadan siyaset yaptıklarını zannederken TKP kadroları faşizm koşullarında her tür tehlike ile karşı karşıya savaşıyorlar. TKP kadroları gözlerini budaktan sakınmadan, gizlilik koşullarının gerektirdiği tarzda partimizin şanlı savaş tarihini sürdürüyorlar.

TKP 10 Eylül 1920’de kurulduğundan beri TC devletinin hedefindedir. Mustafa Kemal öncelikle Mustafa Suphi ile diyalog kurarken samimi değildi. Mustafa Suphi ve yoldaşlarımızı 28-29 Ocak 1921’de Karadeniz’in karanlık sularında kalleşçe katlettiler. Yetmedi halkların partimize ilgisini azaltamayınca partimizin üstündeki baskı ve tutuklamalara devam ettiler. Mustafa Kemal kendi kurmaylarına “TKP” adıyla parti kurdurdu. Ancak başarılı olamadı. Sonunda 9 Eylül 1922’de CHP’yi kurdular. Ve aynı günlerde 12 Eylül 1922’de partimizi yasakladılar. TKP o gün bugündür yasaklı. Neki resmi yasaklar sökmüyor. Mustafa Suphi yoldaşın dile getirdiği gibi “İşçi sınıfı var oldukça TKP’yi yok edemezsiniz!”

TKP kadro ve örgütleri yaşamın her alanında toparlanıyor. 1980’lerin sonunda yaşadığımız ağır likidasyon sürecinin etkilerini aşmaya çalışıyoruz. Bu alanda küçümsenmeyecek adımlar attık ancak daha kat etmemiz gereken mesafe var. Gizli temel parti örgütlerimizin, hücrelerimizin sayıları artıyor. Kilit stratejik alanlarda yeni temel örgütler kurma çalışmaları yürüyor. Yasal alanda partimize onyıllardır gönül vermiş ve büyük fedakarlıklarla emek vermiş yoldaşlarımız toparlanıyor. Bulundukları alanlarda genç kadrolar kazanmak için yorulmadan çalışıyorlar. Tüm eski yoldaşlarımız, yaşanan felaketin sonucunda güneşimizin tekrar doğması nedeniyle büyük bir coşku içindeler. Yıllarca düşündükleri konular vardı: işkencelerden, tutsaklıklardan, zindanlardan başı dik çıkan yoldaşlarımız yaşanan ihanete akıl erdiremiyorlardı. Yanı başlarında toprağa düşen, yaralanan yoldaşlarımızın kimileri tarafından anlamsızlaştırılmalarına öfke duyuyorlardı. 12 Eylül 1980 faşizm koşullarında açlıkla, parasızlıkla mücadele ederek parti bayrağını dik tutmalarının bedeli bu mu olmalıydı? Bugün bu soruların yanıtları verildikçe ve partimiz tekrar savaş alanlarına dönmeye başlayınca tüm yoldaşlarımız üzerlerindeki ölü toprağından bir anda silkiniveriyorlar. Likidasyon sürecinde yaşanan savrulma sadece örgütsel dağılma ile açıklanamaz. İdeolojik ve politik olarak etkileri çok derin oldu. Örgütün dağılması bir sonuçtu. Bu sorunu da aşmaya başladık. Daha fazla eski ve emektar yoldaşımız parti politikalarının etrafında kenetlenmeye başladı.

Hepimiz biliyoruz ki, örgüt ne kadar önemli ise onu belirleyen programıdır. 1980 yıllarda sağ oportünist ve reformist eğilimlerin etkisinde kuşa çevrilen, Marksizm-Leninizm ilkelerinden uzaklaşma eğilimi gösteren programatik yaklaşımlar artık tarih oldu. Partimiz yeni program taslağında tartışma sürecinin sonuna geldi. Uzun ama çok verimli bir süreç yaşadık. Dünya Sosyalist Sistemi devletlerinde yaşanan karşı-devrimci süreci değerlendiren, uluslararası, bölge ve ülke düzeyinde yeni gelişmeleri irdeleyen, üretim süreçlerinde ve işçi sınıfının yapısında yaşanan çeşitlenmeyi dikkate alan, yeni gelişen toplumsal hareketlere yönelik tespitler yapan, milliyetler sorununun özellikle Kürt ulusal sorunun çözümüne yeni yaklaşımlar belirleyen, devrimci sürecin taktik ve stratejik süreçlerini güncelleyen, proletarya enternasyonalizmi ve dünya komünist hareketinin yeni koşullarda güçlendirilmesi konularını kapsayan bir dizi geliştirici programatik tespitler içermektedir. Çağımızın niteliği, Türkiye kapitalizminin emperyalist karakteri, uluslararası alanda emperyalist güçlerin yer alımını yeniden değerlendiren partimiz Marksizm-Leninizm temelinde komünist bir program çalışması yürütmüştür. Dünya Komünist Hareketi’nin topyekün yaşadığı sorunları dikkate alarak her tür post-Marksist, oportünist ve reformist yaklaşımlara kesin mesafe koyan partimiz “süreklilik içinde yenilenme” prensibi temelinde yeni program taslağını şekillendirmiştir. Program tartışmasının son aşamasında, sürecin başından beri izlediğimiz gibi salt illegal parti yapımızın değil, en geniş legal parti çevremizin de bu tartışmaya katkı sunmasını selamlıyoruz ve verimliliğini önemsiyoruz.

TKP Anti-emperyalist Demokratik Halk Devrimi ve Sosyalist Devrim stratejileri ile devrimci sürecin tarifini ortaya koymuştur. Emperyalist güçlerin bölgesel savaş ateşlerini yaktıkları ve Üçüncü Dünya Savaşı’nı bölgesel savaşlar ile yaygınlaştırıldığı bir dönemde bölgesel emperyalist savaşlar bölgesel devrimlerin şafağını körüklüyor. Orta Doğu savaş ateşleri içinde yanarken devrimci süreç açısından yeni perspektifler yaratıyor. Özellikle Orta Doğu’nun merkezinde dört devlet içinde parçalanmış olan Kürdistan’daki devrimci yükseliş Kürdistan’ın parçalarını içeren tüm devletlerde bölgesel bir devrim olanaklarını yaratıyor. TKP söz konusu devrimci sürecin bir bileşeni olarak Kürt siyasal hareketinin, Irak, İran ve Suriye’de işçi sınıfının politik örgütleri KP’ler ile kolektif bir önderliğin önemli bir unsurudur. Filistin, İsrail, Lübnan ve Ürdün komünistleri bu sürecin güçlendirici unsurlarıdır. Bu açıdan değerlendirildiğinde partimizin savaş yeteneğini her alanda ve farklı savaşım biçimleri temelinde güçlendirmesi can alıcı önem taşımaktadır. Komünist politika tüm Orta Doğu halkları ile yığınsal nitelikte buluşabilecek bir niteliğe sahiptir. Birleşik devrimci mücadele söz konusu çerçevede belirleyici niteliktedir.

Türkiye Komünist Partisi 103. savaş yılında işçi sınıfımızın ve tüm ezilen emekçi halkların mücadelelerine önderlik etmek için daha da güçlenmek, geçmişte kalan olumsuz süreçlerin etkilerini sıfırlamak açısından yeni olanaklara sahiptir. Bu nedenle yeni savaş yılımızı partimizi ideolojik, politik ve örgütsel olarak güçlendirmek, eksikliklerimizden arınmak, geniş halk yığınlarını kucaklamak ve bunu gerçekleştirmek için işçi sınıfı içinde örgütlenmemizi geliştirmek için değerlendireceğiz.

  • TKP Yaşıyor Savaşıyor!
  • Yaşasın Birleşik Devrimci Mücadelemiz!
  • Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
  • Yaşasın Sosyalizm!
  • Yaşasın TKP!

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi

10 Eylül 2023